© www.ahajans.com.tr

ARADIKLARI ŞİFAYI ANTALYA DA BULDULAR

Alman turistler yıllardır aradıkları şifayı Antalya’nın doğasında buldular

Alman turisteler yıllardır aradıkları şifayı Antalya’da buldular. Mide, diyabet, sedef ve KOAH hastası olan Alman turistler Antalya’nın Akseki ilçesinde bulunan defne yaprağı, kekik, ada çayı, yaban mersini ve yaban zeytini yaprağından şifa buldular. Alman turistler bu bitkilerden yeniden almak için özel olarak Almanya’dan Antalya’ya gelerek Akseki turuna katılıp bu bitkileri temin ettiler.


Side-Manavgat bölgesinde faaliyet gösteren turizm acentesi satış pazarlama sorumlusu Faruk Boztaş, Türkiye’ye gelen turistleri alternatif turizm kapsamında Akseki-İbradı-Ürünlü-Belenalan köylerine gelip, buradaki tarihi doğal güzellikleri ve Altınbeşik Mağarasını gösterdiklerini söyledi.


Yıllardır bu bölgedeki yapmış oldukları çalışmalar neticesinde insanların yaban bitkilerini gösterme fırsatını da bulduklarını söyleyen Boztaş, “Geçen yıl bu bölgeye misafirlerimizi getirdiğimizde bazı misafirlerimizin mersin yaprağı, ada çayı, kekik, defne bitkilerini götürdüklerini tespit ettik. Daha sonradan bize bunlarla ilgili geri dönüşüm yazıları yazdılar. Bizde elimizdeki kaynaklara göre insanlara burada hangi bitkinin ne işe yaradığını tarif etmeye çalıştık. Bu kaynaklar tamamen Türkiye’de çalışılmış olan ve üniversitelerden gelen kaynaklar. Özellikle insanlara bu doğru bilgiyi insanlara doğru vermek açısından bu kitapları getirttirdik” dedi.

 

“Defne yaprağı KOAH hastalığına iyi geldi”


Geçen yıl Almanya’dan Türkiye’ye gelen ve Akseki turuna katılan hanımefendi eşinin KOAH hastası olduğunu, Akseki’nin Belenalan köyünden aldığı mersin yaprağı çayını kullandığını ve kendilerine defalarca mail atarak kendilerine bu yapraktan göndermelerini istediklerini anlatan Boztaş, “Bunu biz maalesef gönderemedik. Fakat kendisi yeniden Türkiye’ye geldi ve tekrardan bize ulaştı. Aslında onların amaçlarının aynı tura katılmak değil, Belenalan köyüne gelip bu bitkileri almak için geldiklerini söylediler. Kendilerinin Almanya’da birçok baharatçılarda aradıklarını ve Akseki’deki özelliklerde olmadığını söylediler. Kendisinin de aynı zamanda diyabet hastası olduğunu ve bunun içinde defne yaprağını belirli bir beslenme programını uygulayarak defne yaprağını takviye olarak kullandığını ve ilaçları tamamen bıraktığını söyledi. Kendisi artık herhangi bir ilaç kullanmadığını, adaçayı, kekik çayını da soğuk algınlığı, mide ve bağırsak rahatsızlıklarında kullandıklarını, bunların ilaçlardan daha iyi geldiğini söylediler. Biz bu bilgileri kendilerinden alıp daha sonrasında diğer misafirlerimize de ulaştırmaya çalışıyoruz. Bu bitkilerin gerçekten faydasını kendi üzerimizde de görüyoruz. Kendimizde kullanıyoruz. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru saatte kullanıldığı zaman bu bitkiler tamamen şifa kaynağı olarak görülüyor” diye konuştu.

Akseki bölgesinde bulunan bitkiler şifa kaynağı”


Rakım olarak Akseki bölgesinde bulunan bitkilerin daha şifalı olduğuna dikkat çeken Boztaş, “Biz sonuçta bitki uzmanı değiliz. Bu konuda Türkiye’de çok değerli hocalarımızdan bilgi alışverişinde bulunduk. Kendileri bize bunlarla ilgili kitaplar gönderdiler. O kitaplardan yola çıkarak gelen misafirlerimize taşımaya çalıştık ve bununla ilgili çok olumlu şeyler var. Özellikle Akseki bölgesinde bulunan bitkilerin yapılan araştırma sonucunda sadece bu bölgede toplanan bazı bitkilerin faydasının olduğunu tespit ettik. Kıyı şeridinde toplanan bir defneyaprağı ile Akseki’de topladığımız bir defneyaprağının aynı olmadığını gördük. Dolayısı ile buranın hem hava, hem iklim, hem de toprağındaki zengin mineralleri bu bitkileri tamamen beslediğini inanıyoruz. Bundan dolayı ülkemizde bulunan bitkileri aslında doğru kullanılıp insanlara doğru aktarılmasını ve bunun artık ileride bir ihracat için bire bir sebep olmasını öngörüyoruz. Bu şekilde olursa hem turizme deniz ve kum değil aynı zamanda sağlık turizmine de bir şekilde çevirebileceğimize inanıyoruz. Bu bölgede yaklaşık 4 yıldır bu şekilde çalışmamız var. Artık bu bölgenin insanların meyvesini topladığını görüyoruz. Bu bölgede bulunan insanlar, burada yaşayan insanlar, Yörüklerimiz bu işi benimsediler. Eskiden yanından geçtikleri bitkilere şimdi altın gözüyle bakıyorlar. Umarım ülkemiz açısından da faydalı bir gelişme olur” şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER