© www.ahajans.com.tr

FELAKET ÇANLARI

 

FELAKET ÇANLARI Günün koşuşturmacasından fırsat bulup dikkatinizi çekiyor mu? bilmem ama her geçen gün şehrin trafiği gittikçe artıyor. Ben bu filmi İstanbul da 56 sene yaşadığım için sonunu az çok tahmin ediyorum. Bu gün sizlere kentin ana sorunlarının en başında gelen konut, inşaat ve buna bağlı imar sorunlarının çözümü hakkında düşüncelerimi aktaracaktım ,o zaman başlayalım. Burada yazmaya başladığımdan beri takip ediyorsanız hep bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. Ama yazı yazmak hakikaten zor bir beceri mesleği yazarlık olan kişileri takdir etmek lazım. Ben naçizane eğitiminini aldığım mesleği, bunca yıllık tecrübeleri buna bağlı beşeri ilişkilerinden edindiğim bilgileri aktarmaya çalışıyorum. Herhangi bir maddi manevi kazanç gözetmeksizin gelecek nesillerin en az bizim yaşadığımız gibi bir ortamda hayatlarını sürmesi benim için en büyük kazanç olur. Niye inşaat Betonu döktün mü iş biter. Geriye dönüş başka ülkelerde olabilir ama bizim ülkemizde olmaz. Şimdi gelelim esas konuya 2050 yılında Antalya size göre nasıl bir yer olacak. Sabah trafikte baktım da benim araba dahil pek çok 07 olmayan araç trafikte. Üç gündür Anadolu sallanıyor ( bize ne kardeşim diyebilirsin) parası pulu olan bu işten korkuyorsa geleceği Türkiye deki en iyi yer burası. Yıllara bağlı nüfus artışı %2-3 gibi olduğu resmi rakamlarda ifade ediliyor. 2024 itibariyle 2-2,5 milyon nüfusa ulaştı bu şehir; sizce öyle mi? Ukrayna ile Rusya arasında patlak veren çatışma sonrası şehrimize bu ülkelerden gelen kişi sayısı 25 000 ila 40 000 kişi arasında olduğu söylenmişti. İfadedeki fark 15 000 kisi ortalama 4 kişilik aile olsaydı 4000 konut ihtiyacı fark eder. ( bana kimse niye konut fiyatları ve kiralar artıyor diye sormasın) Yetmez gibi üstüne birde deprem oldu zaten genelde olduğu gibi bir de mülteci sorunu var hadi ayıkla pirincin taşını. Yaz sezonunda 12 000 000 turist ağırlıyoruz ya ( otel konaklaması) en az %10 da kendi kendilerine ev kiralayarak 1 kuruş faydası olmadan ortalığı karıştıran yabancı uyruklu kişiler de var. Hadi bunları alt alta topla çıkar sonuç bu gün yaşadığımız sıkıntılar çıkar. Bu şehri idare etmek o kadar kolay değil. Hele hele siyaset, ticaret gibi göbek bağı varsa idarecilerin işi çok zor normal vatandaşın hiç bir şansı yok. Ben de idealleri anlatıyorum. Çok da önemli kardeşim sen zaten 2050 de çoktan ölmüş olacaksın sana ne bak dalgana. Gene de duramıyorum doğru olanı savunmak yetişme tarzımız. Yedisinde ne isem hep böyle kalacağım iflah olmam. Kentsel dönüşüm falan filan dümen günü kurtarma avantayı indirmenin başka bir tarifi. Canlı yaşayan bir yerleşim yerinde inşaat yapmak hakkında fikriniz var mi? Kıytırık bir yol tamiri bile trafiği dolayısıyla şehir yaşantısını nasıl etkiliyor . Düşünün bunun 100 katı şehir içinde yaşanacak. Vay yavrum vay.Kaosu tahmin bile edemiyorum. Bence eski binaları yık yap yerine; belki de inşaatı onlarca yıl sürecek bir şehir planlaması yapıp (şu an için müsait arazi de var . Yeni çevreyolu tarafları) tamamlanmamışı detaylandırıp ( alt yapısını ulaşımını binaların yerleşim projelerini yapıp kontrolü bırakmamak kaydıyla ) yapılaşmayı halkın hak ettiği kaliteli, nezih, konforlu yeni yerleşim yeri oluşturulmalıdır. Şehrin can damarı cadde üstüne alışveriş merkezi yapmak,yoğunluğun zaten çok olduğu hastahaneler bölgesine yeni hastahane yapmak ,trafik ışıklarının süresini uzatmak battı çıktı yapmak gibi pansuman tedavileri bu şehri her geçen gün İstanbul d an beter hale getirecektir. Niye bu kadar kesin öngörüm var derseniz ben bu filmi seyrettim .Bu günlük bu kadar biraz düşünelim bakış açımızı oturtalım devam edelim.

Mehmet YILMAZTÜRK Makine Mühendis

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER