Antalya
18 Eylül, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

ÇİĞDEM YARAR YAZDI OTOMATİK PORTAKAL

ÇİĞDEM YARAR YAZDI OTOMATİK PORTAKAL

Otomatik Portakal orijinal adıyla “A Clockwork Orange” 1972 yılında vizyona giriyor. Yönetmenliğini ise Stanley Kubrick üstleniyor. Biliyorsunuz ki Otomatik Portakal bir kitap idi Anthony Burgess tarafından. Kitap hali 1962’de yayımlanıyor Britanya’da Biz bugün filmden bahsedeceğiz. Fazlasıyla spoiler içerir. Filmde dört arkadaşın insanlara ve çevreye verdiği zararları konu almış diyerek biraz masumlaştırabilirim sanırım. Çünkü filmde fazlasıyla tecavüz sahneleri, darp, hırsızlık, zarar ve daha birçok kötü olaylar geçiyor. Ana karakterimiz Alex’in (Malcolm McDowell canlandırıyor) ağzından hikayeyi dinliyoruz İlk başlarda arkadaşlarıyla beraber yalan söyleyerek evlere girilen, insanlara zarar verilen sahnelerle filmimize başlıyoruz. Birkaç kötü olay gerçekleştikten sonra bir olay daha yaşanırken arkadaşları Alex’in liderliğinden sıkılıyorlar ve olay gerçekleştikten sonra Alex’i suçüstü bırakıp kaçıyorlar. Dolayısıyla Alex hapsi boyluyor diyebiliriz. Aslında her şey burada başlıyor. Alex hapisteyken kurallara uymaya çalışan daha doğrusu uyan ve bu düşünceyle cezasını hafifleyeceğine inanan ve herkese iyi davranan, İncil okuyan biri olarak göz boyuyor. Ama bir gün bakan hapishaneye denetime geldiğinde Alex'ten etkileniyor ve onu bir deney için teklifte bulunuyor ve iki hafta sonra çıkacağını söylüyorlar denek olmayı kabul ederse. Deneyin amacı ülkedeki suç oranlarını azaltmak ve daha iyi bir toplum ortaya çıkarmak. Alex tekliften sonra düşünüyor, papaz ile fikir alışverişinde bulunuyor sizce mantıklı mı diye. Papaz ise şöyle etkileyici bir cümle kuruyor: iyilik içten gelir, iyilik seçilen bir şeydir. Seçim yapamayan bir insan, insan olmaktan çıkar diyor. Ama buna rağmen tabii ki Alex deney teklifini kabul ediyor ve olaylar başlıyor. ilk olarak Alex bir hastaneye sevk ediliyor ve ona vitamin diyerek her gün bir iğne vuruyorlar. Bu iğne vitamin değil aksine Alex'e rahatsızlık veren, midesinin bulanmasına yol açan bir iğne. Alex uyandıktan sonra onu bir sinema odasına alıyorlar, elini, kolunu, bedenini bağlıyorlar gözlerini kapatmaması için bir düzenek kuruyorlar ve her şey başlıyor. Alex'e kendi yaptığı kötü şeylerin; tecavüz, adam yaralama, hırsızlık vs. gibi olayları zorla izletiyorlar ve Alex'in kendi yaptıklarından rahatsız olmasını sağlıyorlar. İğnenin amacı da burada devreye giriyor, iğneyi vurup bu görüntüleri izletiyorlar ki Alex bunu bağdaştırıyor ve bu sahnelerden rahatsız olduğunu hissediyor. Dışarı çıktığında da evet yine yelteleniyor kötülüğe ama en küçük hareketinde bu ona rahatsızlık veriyor ve durmak zorunda kalıyor. Deneyin ise yaradığını göstermek için protokol toplanıyor ve Alex'in normalde asla rahatsız olmadan zarar vereceği şeyleri karşısına çıkarıyorlar ve Alex yine rahatsız oluyor ve deneyin işe yaradığını savunuyor bakan. Sunu sonunda Papaz, Alex'e şans verilmediğini ahlaki ve etik açıdan yapılan deneyin uygun olmadığını söyleyerek karşı çıkıyor. Ama bakan gayet hoşnut şekilde ahlaki sorunların kendilerini ilgilendirmediğini, ilgilendikleri tek şeyin suç oranını azaltmak olduğu söylüyor. Kısaca özetimiz bitti gelelim çıkarımlara. Filmde zaten her şey fazlasıyla çizgi film vari bu da aslında Alex ve arkadaşlarını tüm yaptıkları şeylerin oyun olduğunu, bunların kötülük olmadığını düşündürüyor. Zaten filmin ilk sahnesinden sonuna kadar süt içmelerinden bunu anlayabiliriz çünkü süt filmlerde masumluğu ifade eder. Filmi kesinlikle 18 yaş altı kimsenin izlememesi gerektiğini düşünüyorum, hatta akıllı düşünemeyen kimsenin izlemesi mantıklı olmaz, akıllı düşünmek kime göre neye göre tabii. Çünkü henüz mantığını kavrayamayan bir insan için filmde geçen olaylar özentilik oluşturabilir ve normalleştirilebilir maalesef. Yönetmen biraz da yaşadıkları dönem Britanya'sının normlarından hoşnutsuz olduklarını dolayısıyla tepki biçiminde distopik bir olay silsilesi gösteriyor diyebiliriz. Deneyden bahsetmek gerekirse aslında yaşadığımız dünyada ortaya çıkan 'Ludovico Tekniği'. Amaç ise ,varlığa diye bahsedelim çünkü deney önce bir köpek üzerinde deneniyor, yapmamasını istediğimiz şeyden tiksindirme diye yorumlayabiliriz. Bu sigara bırakmak, alkol bırakmak olarak örneklendirilebilir. Belki bu masum olaylar için işe yarıyor olabilir ama suç oranlarını azaltmak için bu teknik ne kadar mantıklı diye düşünmüyor değil insan. Çünkü etik fazlasıyla söz konusu. Çünkü insan özgür iradesi ile karar veremiyor bu durumda ona kodlanan duyguları hissetmeye mahkum bırakılıyor. 

 

ELEŞTİRMEN ÇİĞDEM YARAR 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!