Hayat
Geldik gidiyoruz belki yarın belki yarından da yakın
Peki bu kibir hırs mal sevdası ne için. rahmetli Vehbi Koç beyin vasiyetini ve olayları duydunuz mu? İyi bir yaşam dersi. Neyse biz gene günümüze dönüp hırslarımızı ve biz gittikten sonra olacaklara bakalım.Bizden sonrası tufan bize ne.
Geçen gün büyük futbol kulübünün bir yöneticisinin konuşmasını izledim çok güzel bir cümle kurdu BİZE YAKIŞIR MI? dedi. Aslında basit ve kritik bir kelime , yaptığın veya yapmayı düşündüğümüz eylem insan olarak bizi hangi konuma koyar ;bunu düşünürsek pek çok olay zaten çözülür. Basitce 180 kglik belli bir yaş üstü hanımefendi tayt veya mini etek giyerse, 17000 tl asgari ücrete 30 gün çalışan kiracının evsahibi 10 dairesi olmasina rağmen ( parayla pulla işi yok) ben kerizmiyim herkes 25.000 TL e kiraya veriyor (7.000TL den artışı ) bende 20.000TL istiyorum demesi; arıtma tesisi ile atığını deşarj etmesi gereken otel çaktırmadan bir boruyla denize basması, fay hattı olduğunu bile bile mütaahitin bina yapması, kar demesi, siyasetcinin zaten seçilene kadar anam ağladı dünyanın masrafı var önce onu çıkartması sonraki seçimlerdeki masrafı ayarlaması , zaman kalırsa da bilgisi becerisi kadar işe yarayacak birseyler yapması daha yazmamı istermisiniz. Ben sıkıldım. Sonu yok niye biliyormusunuz insanımız karekterini kaybetti. Hep bize pompalanan gemisini yürüten kaptan, bal tutan parmağını yalar, devletin malı deniz yemeyen keriz vb. toplumsal ahlakı bozduğumuzdan dolayı herkes mutsuz.(kurnaz olduğunu zanneden çakallar bile.)
Tam firavunist bir toplu yaşantı halindeyiz zaten neo kapitalist sistem bu. Aziz Türk Milleti yarın kaygısı ile zamanını geçirirken cahil seytani bilgi sahipleri hile hurda yalan dolanla işlerini menfaatleri doğrultusunda idare ediyor. Tabi bunların daha büyükleri bunlara yol veriyor onlarin büyükleri onlara derken 1 USA doların üstündeki RA nin gözüne kadar gidiyor. En altta camiye gidip Allah a ibadet eden hacı abi günün geriye kalanında nereye inşaat yapiim burayı yabancıya kaça çakarım diye hesap yaparken aslından RA ya çalışıyor çünkü eline cebine attığında giren ve çıkan para onları kontrolünde. Biz bunlara boyun eğdikce anamızı da bellerler sülalemizi de. Vatandaş olarak sadece önümüze sandık geldiğinde 1 tane oy hakkımız var. Yapacak bir şey malesef yok anca eğitimli bilinçli fikri hür vicdanı hür vatandaşlar bir araya gelipSTKlar önce yerel yönetimleri daha sonra yukarıya doğru bir düzeltme sağlanabiliriz. En azından bana böyle görünüyor.
Vatandaş olarak toplumsal görevlerimizi tam yapiyormuyuz hayır elimizdeki çöpü çöp kutusuna atmakla başlayalım en basitinden sonra yerel yöneticilerden almamız gereken hizmetlerin kalitesini sorgulayalım. Bu böyle milletvekilleri meclis ve devlet yönetiminde en üst noktaya kadar uzasın. Yoksa merkezi yönetim senin derdini bilmez bilemez. En basitinden yoldaki bir asfalt tamirinde yapılan yama doğru yapılması bile sorunumuz olmalı çünkü parasını ödüyoruz bu basit örnekte olduğu gibi aslında herseyin parası bizden çıkıyor ama imara açılacak oraya yapılacak imar bize sorulmuyor. Üç beş arazi sahibi, üç beş inşaatçı ,yerel yönetici (büyük işler de daha büyüklerde dahil) kendin pişir kendin ye iş bitiriyorlar. Bunu size ispatlayayım, yakın zamanda 2 seçim yaşadık en dandik tabela partilerinden bile aday adayı olmak için adaylar iyi para ödediler.Kusura bakmayın burası Türkiye kimse öpmeyecegi eşeğin önüne ot koymaz bu sistem enaz 70 yıldır böyle zamanının başbakanı benim memurum işini bilir dedi; son ar damağımızda orda yırtıldı. İktidar muhalefet kimseye kızmıyorum bunlar mars dan gelmedi biz seçtik ve seçmeye devam edeceğiz. Olacak, bizden geçti gelecek nesillere olacak. Turizm adı altında 670 km Antalya sahili yağmalandı ve devam ediyor. Her yer beton bina .Dünyanın ipsiz sapsız tiplernin bizim olan, uğruna kan döküp kazandığımız bu topraklarda, üç kuruş için bir taraflarını yalayıp karnımızı doyurmaya çalışıyoruz.(YAKIŞMIYOR) Arsızca taleplerini karşılamak için benliğimizi ,suyumuzu, toprağımızı bunlara peşkeş çekiyoruz. Ana sektör inşaat olduğundan muhtardan başlayarak herkes ne kurtarırımın pesinde. Cenneti nasıl cehennem yaparız; bakın yarın öbür gün kokusu çıkar o yolu olmayan cennet gibi orman korumalı koylar imara açılacak 1milyon fazla turist gelecek. Niye karşısın diye bilirsiniz mühim olan çok turist değil kişi başı bıraktıkları döviz çok öpmeyle çok çocuk olmaz ,İspanya kişi başı gelir de inanılmaz rakamlara ulaştı ama mutsuzlar. Yani yapacağın yatırım doğru yere ve doğru miktarda olmalı idarecilerin önceliği önce vatandaşı olmaIı ki potansiyel turistin daha fazla parasını alabilelim. Antalya da kentsel dönüşüm adı altında kenar mahalle mütaahitleri (bu arada niye böyle dedim simitçi kahveci gazozcu bu ülkede inşaat yapabilir) 3 katlı binayı yıkıp yerine 10 kat çıkıyor yeni bina diye piyasaya sürüyor kentsel dönüşüm. Ee alt yapı ne oldu 3 kata göre maximum 6 daire vardı şimdi 20 daire oldu ,altyapı yüzünü yıkadığın suyu bile kaldırmaz ;ha keza diğer altyapı elemanları elektrik, su ,gaz,iletişim atık su gibi .
Kardeşim anlatıyorsun da çözüm ne?. Detayını bir sonraki yazıya bırakıp kısaca anlatayım. Öncelik, konut sayısını artırmak. Çünkü şehir göz bebeği bir konumda ister istemez göç alma potansiyeli yüksek, başı boş büyüme bu şehri bitirir. Yerel yönetimler STK lar merkezi idare 2050 de bu şehir nasıl olacak diye beyin fırtınası yapmalı illaki doğru çözümü bulunur
. Bir sonraki yazıda çözüm önerilerine başlayacağım okumaya devam.
Önerileriniz bizim için çok önemli bekliyorum.
Makine Mühendisi Mehmet YILMAZTÜRK
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.