Sıcak hava, gıdaların daha hızlı bozulmasına ve gıdalar üzerindeki mikroorganizmaların hızla çoğalmasına neden oluyor. Özellikle yemek yenen mekanlarda, restoranlarda gıdaların yeterince temizlenmemesi, pişirilmemesi veya uygun sıcaklıkta saklanmaması gıda zehirlenmesine yol açabiliyor. Bu nedenle güvenilir ve hijyen kurallarına uyduğundan emin olunan restoranların tercih edilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra okulların tatil olmasıyla birlikte seyahatler, tatiller başladı. Kalabalık havuzlar ve plajlar, hijyen eksiklikleri nedeniyle mikroorganizmaların yayılmasına ortam hazırlıyor.
AHEF Başkanı Dr. Türkü Yağmur Nehir, tüketilen gıdaların taze ve iyi pişmiş olmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor. “Dışarıda çok sık yemek yememek kadar evde de yiyeceklerin doğru şekilde saklanması çok önemli. Ayrıca piknik ve açık hava etkinliklerinde de yiyeceklerin uzun süre sıcakta ve açıkta bekletilmemesi gerekiyor. Özellikle süt ürünleri, et ve deniz ürünlerinde hijyen kurallarına uyulmalı. Yemek hazırlamadan önce ve tuvaletten sonra eller mutlaka sabunla yıkanmalı. Yalnızca güvenilir kaynaklardan su içilmeli ve buz kullanırken dikkatli olunmalı. Yüzme havuzları ve plajlarda hijyen kurallarına uyulması, kirli veya kalabalık yerlerden kaçınılması da sağlık açısından dikkat edilmesi gerekenler arasında yer alıyor.”
Dr. Türkü Yağmur Nehir öte yandan artan gastroenterit vakalarının sağlık hizmetleri üzerinde büyük bir yük oluşturduğuna da dikkat çekiyor. Bu hastalık tablosunun sık görülmesiyle doktorların iş yükünün attığını, aile hekimlerine başvuru sayılarının hissedilir oranda arttığını belirten Dr. Nehir, gastroenteritin genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden düzeldiğini, iyileşme sürecini hızlandırmak ve rahatlatmak için hastaların evlerinde yapabileceği kolay tedavi yöntemleri bulunduğunu anlatıyor. “Kusma ve ishal nedeniyle kaybedilen sıvıyı yerine koymak için ve dehidrasyonu önlemek için bol miktarda su veya elektrolit içecekleri tüketilmelidir. Sıvı tüketimi bir seferde değil sık sık ve az az ama süreğen bir şekilde olmalı. İlk birkaç saat içinde ağır yiyeceklerden kaçınılmalı. Pirinç, muz, elma, şeftali püresi, peynirli tost gibi hafif ve sindirimi kolay yiyecekler tüketilmeli. Yağlı, baharatlı, asitli ve süt ürünlerinden kaçınılmalı çünkü bu yiyecekler mideyi daha fazla rahatsız edebilir. En önemlisi de vücudun toparlanması için bol bol dinlenmek ve eller de sık sık sabun ve su ile yıkanarak hastalığın yayılması önlenmeli.”
Çoğu gastroenterit vakasının, evde bakım ile tedavi edilebildiğine dikkat çeken Dr. Nehir, herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurmaya gerek olmayabileceğini ancak bazı durumlarda gastroenteritin ciddi boyutlara ulaşabileceğini ve tıbbi müdahale gerektirebileceğini ifade ediyor. “Süreğen ağız kuruluğu, aşırı susuzluk, kusmaya bağlı beslenememe, azalmış idrar çıkışı, gözlerde çökme, ciltte kuruluk; ishalde kan görülmesi, 38.5°C'nin üzerinde ateş, karın bölgesinde şiddetli ağrı veya hassasiyet doktora başvuru sebepleri içerisinde değerlendirilebilir. Gastroenterit genellikle kısa süreli ve kendi kendine geçen bir hastalıktır. Şikayetler genellikle 3 gün içerisinde geriler, belirtilerin 3 günden fazla sürmesi veya evdeki ilk önlemlere rağmen kötüleşmeye devam etmesi halinde bir doktor tarafından muayene gerekebilir. Bebekler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde gastroenterit belirtileri görüldüğünde hemen tıbbi yardım alınmalıdır.”
Dr. Türkü Yağmur Nehir, aile hekimleri olarak hastalarda bu konuda farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını belirterek gerekli önlemleri almalarını sağlamanın ve vakaların azaltılmasına katkıda bulunmanın kendileri için önemli olduğunu söylüyor. Dr. Nehir insan sağlığı korunurken sağlık hizmetleri üzerindeki yükün azaltılması için de hijyen ve gıda güvenliğine özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak “Unutmayın, basit önlemlerle gastroenterit riskini azaltabilir ve sağlıklı bir yaz geçirebilirsiniz” diyor.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.